EZER copyright
|
![]() |
|||
RADYO EZER'İN YAYININI DİNLİYORSUNUZ
ZAMAN BÜYÜK BİR ÖĞRETMENDİR.NE YAZIK Kİ BÜTÜN ÖĞRENCİLERİNİ ÖLDÜRÜR Sevgili dostlar cahillik çok kötü bir şeydir.Cahil insan patlamaya hazır bir bomba gibidir.Evet bu insanlar genelde kendilerini eğitilmiş zannederler.Kesinlikle bu saatten sonra eğitimi kabul etmezler.Çünkü kendilerinin bir eğitici olduğu zannına düşerek büyük bir salaklık yaparlar.İki cihan peygamberi sevgili peygamberimizin en güzel o hadisini bilmezler yada biliyor zannederler.BEŞİKTEN MEZARA KADAR İLİM ÖĞRENİNİZ.İşte o insanların bu hadisten hiç haberi olmayan bir çare insanlardır.Ukalalıkları aptalca hala diz boyundadır.Bu dünya yaşatısının bir miyadı olduğunu bilmeden hala kendileri bir gün bir gün deyip eğitmezler.Bunun üzerine burunları pislikten çıkmaz.Zaman insan için çok iyi bir öğretmendir.İnsana herşeyi en iyi zaman öğretir.Ama sana o öğrettiğini ilerde tecelli ettiği zaman senden ister sende veremezsen vay haline o zaman.Bu insanlar zamanın kendilerine verdiği dersi almadığı gibi ne oğluna ne kızına nede yetiştirdiği ebebeyne verir.Zaman kendi içerisinde eğittiği öğrencilerinin gün gelir ölümüne sebeb olur.Çünkü kısıtlı bir süreçtir zaman zaman onun için çok değerlidir ama değer bilene bu şekil samsalak kişilere değil SEVGİL İLE DOSTÇA KALIN İBRAHİM EZER KIYMETİ KADAR DEĞER İnsanlardan öylesi de varki, Allah’ı bırakıp bir takım putlar ilah edinir, onları Allah’ı sever gibi severler” (Bakara 165) Bu ayet mealini okurken belkide dikkatlerimizi hep inanmayan Allah’ı tanımayıp başka şeyleri yaratıcı olarak görenlerin muhatap alındığı duygusu ağır bastığını hissedebilir, ayetin devamında başkalarını yaratıcı olarak görenleri acizlikle ve azabıyla tehdit etmekte, Kendisine inananları ise daha güçlü ve müjdeyle taltif etmektedir.
KALABADA YALNIZ KALANLAR
SELAM ARKADAŞLAR İnsan topluluklar halinde yaşamak zorundadırlar.Bu hemen hemen bütün canlılar içinde geçerli bir kavramdır.Biz insanlar yalnızlıktan hemen sıkılan varlıklarız.Ancak bu yalnız yaşamama tutkumuz yada olmazsa olmaz tarafımız diyeyim bize hayatta bazen hatalar yada hata yapmak için imkanlar verir.Bir insanın öteki insandan ekonomik yapısı daha ileride ise bu yönler bazı insanlar tarafından çekilememektedir.Bu çekilememzlikte toplum hayatımızın peryodunda ayrılıklara neden olmaktadır.Ayrılıktaki kastım başka diyar değil başka gönüldür başka hayattır.Zaten bu yolu seçen insanın aynen atrafındada kendisi gibi samsalak tavırlı kişiler vardır.İnsanlardaki iletişim aynen bir saz teli gibidir.Güzel bir sesin çıkması için tellerin farklı olması lazımdır.Ama bu insan ve çevresindekiler tam tersi olurlar hep aynı ses çıkarıp başka türden ses çıkaranlar istemezler.Onun içindir ki sevgili dostlarım insan olarak bizler hep beraber yaşamak için uğraş vermeliyiz.Evet hayatta zararlı insanlar çıkar karşımıza ukala samsalak bilgi yoksunu eğitim yoksunu insanlar çıkabilir .İşte bunlar her kim olurlarsa olsunlar meziyetleri her ne olursa olsun hemen hayatımızdan silip atmamız lazım.Attığımız içinde sakın ha üzülmemeliyiz.Çünkü onalr hiç yalnız kalmazlar etrafında kendisi gibi çokları vardır.BÖYLE SASALAK OLAN İNSANSIZ BİR HAYAT İÇİN HUZUR DOLU BİR HAYAT YAŞAMANIZ DİLEĞİMLE BİZ NEDEN BÖYLEYİZ ? Kendi gücünün yeteneklerinin farkına varmamış insanın başarı elde etmesi zordur.Bizim insanımız genellikle böyledir.Türk insanının avrupaya yada avrupalılara hayranlık duyması özenmesi.Halbuki o özenti o hayranlık duyduğu kişiden kendisinin hiç bir farkı yoktur ama kendi niteliklerinin farkında değildir.Bu konuyla ilgili bir hikayem olacak: Dört tavuk bir kartal yuvasından yumurta çalarlar.Bu yumurtayı alıp kümese getirirler.Bu yumurtayı kümesdeki değer tavuklar gördüklerinde bunun büyük bir tavuğa ait olduğunu düşünürler.Zaman geçti yumurtayı getiren tavuklarda bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğuna inandılar.Yumurtayı bizim gürk dediğimiz bir tavuk buldu.Hemen bu yumurtanın üzerine yattı.Zaman geldi yumurta çatladı ve yumurtanın içinden siyah kanatları olan tuhaf bir gagası olan bir yavru çıktı.Herkes mutluydu.Böyle bir şeyi ilk defa görüyorlardı.Başka kümeslerden bu yavruyu görmeye geliyorlardı.Anne tavuk hemen kartal yavrusuna hayat dersleri vermeye başladı.Bak yavrum yerden bulduğun böceği şöyle ye arpa buğdayı şöyle ye diye gün güne yeni şeyler öğretiyordu.Kartal yavrusu annesinin her dediğini yapıyordu.Anne tavuk bak yavrum yukardan gelecek tehlikelere karşı şu yana hu yana kaçacaksın diye derslere devam ediyordu.Kendini tavuk zanneden kartal yavrusu her geçen gün büyüyor kanatlarının muhteşemliği ortaya çıkıyordu.Öbür tavuklar hayranlıkla seyrediyorlardı.Bir gün anne tavuk başına gelebilecek tehlikeleri anlatırken gökyüzünden gelebilecek tehlikeleri anlatıyorken kartal yavrusunun gözleri yukarı bakarken yukarda uçan bir canlıya gözü ilişiyor ve anne tavuğa soruyor anne bu ne diyor anne de o kartal yavrum diyor.yavru nede güzel uçuyor anne değil mi diyor annede o kuşların padişahı yavrum tabiiki diyor.Ama sen sakın onlara özenme diyor sen onlar gibi olamazsın çünkü sen tavuksun Baban annen amcaların zamanda onlara özendi ama uçamadılar.Kartal tavukların arasında kendini iyiden iyi tavuk sanmış kartal özelliklerini iyiden iyi yitirmişdi.Kendi özeliklerinin farkında olmayan korkak bir tavuk olmuştu. İŞTE BİZEDE YILLARDIR HASSASİYETLE BU DUYGULARI BU HİSSİYATLARI EMPOZE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR. Burası türkiye yin eşöyle oldu yine böyle oldu elin ecnebisi elin gavuru yapmış kardeşim deyip bizler ancak hayranlık duyarız.Oysaki bizim ecdadımız kahramanlıklar ilk mikrobun bulunması ibni sina piri reis akşemsettin gibi ilim adamları bizim insanlarımız değil mi peki biz neden uyuyoruz neden daha hala avrupaya ve avrupalılara özen duyuyoruz.Yukardaki kartal örneği gibi bizde halen kendi özelliklerimizin farkında değiliz.Biz kendimizi bir şey beceremeyen her şeyi onların yapacağına inanan kişileriz. İbrahim EZER |
|